29 Ağustos 2012 Çarşamba

bir kez daha Breakfast at Tiffany's...


Zarafet..Audrey Hepburn..
Tek kelimeyle tanımlamak gerekirse onun için yazılan kitabın ismi yeterli olur sanırım..
Breakfast at Tiffany's yine aynı isimli Truman Capote'nin kitabından 1961 senesinde sinemaya aktarılan bir film..Yönetmenliğini Blake Edwards'ın yaptığı Audrey Hepburn ve George Peppard'ın oynadığı klasikleşmiş izlenmesi gereken filmlerden bir tanesi.
Audrey Hepburn'un canlandırdığı Holy karakteriyle sinema dünyası bir kült karaktere kavuştu denilebilir.İzlemekten hiç sıkılmayacağınız bir karakter olmasıyla birlikte davranışlarıyla,giydiği kıyafetlerle birçok kişiye ilham kaynağı olmuştur,olmaya da devam ediyor.Filmin özellikle başlangıç sahnesi unutulmaz sanırım.Taksiden sabah erken saatte inip,elinde kahvesi ve sandiviçiyle Tiffany'nin vitrinine bakması..Oradaki duruşuna, üzerindeki kıyafetiyle birlikte mutlaka başka bir şekilde filmi izlemeseniz de denk gelmişsinizdir.
Breakfast at Tiffany's filmini kaç kez izledim bilmiyorum ama her izlediğimde yine aynı keyfi aldığım bir gerçek.Aynı şekilde filmin müziği Moon River en iyi film müziklerinden bir tanesi oldu.Henry Mancini'ye de oscar kazandırmıştır.(artı bir bilgi olarak Mancini'yi tanıyanlar en bilindik bestelerinden birinin de The Pink Panther filminin müziği olduğunu bilir.Dinleyince çok tanıdık olduğunu anlıcaksınız.)Birçok kişi tarafından yorumlanan Moon River parçasının da en çok Audrey Hepburn yorumunu beğendiğimi belirtmeliyim.
Bu arada filmin Türkiye'deki sinemalarda Çılgınlar Kraliçesi olarak gösterime girmiş.Her zamanki gibi aslıyla alakası olmayan bir film ismi olmuş..
Paylaştığım videoda filmden kareler gösterilirken Moon River parçasının da iki farklı yorumu bulunuyor.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Çikolata tadında küçük bir yorum..

Bol çikolatalı,tatlı bir bayramı daha sonlandırdık..Yaz ayına denk gelince bayram havasını pek hissedemiyorsun aslında.
Bayramdaki en büyük keyif sevdiklerinle birlikte bol bol çikolata,tatlı tüketiminde bulunmak..Tabii sonrasında bedenin farklı reaksiyonlar vererek çok yediğinin sinyalini vermiyor değil..
Bunun yanısıra bu sene alanlar olmuştur belki..Tasarımcı Karim Rashid'in milango için tasarladığı çikalatalar sunulmuş..Paketini gördüğümde beklediğimden farklı birşeyle karşılaştığımı söylemeliyim..Ben biraz daha kendini gösteren bir ürün olur diye düşünmüştüm.Karim Rashid'in diğer tasarımlarının yanında vasat bir ürün gibi kaldı.Gerçi bir taraftan da bir çikolata paketi ne kadar farklı olabilir ki denilebilir ama yaratıcılığın sınırı yok.Bu ürünü ortaya koyarken düşünülen konu da önemli.Benim yaptığım sadece kutuya bakarak yapılan bir eleştiriydi.
Bayram ve Karim Rashid ikilisi hakkında kısa bir yorumda bulunmak istedim.


7 Ağustos 2012 Salı

Live acoustic cover by The Lightyears

The Lightyears...
David Guetta'nın Sia tarafından yorumlanan parçasının The Lightyears isimli grup tarafından yapılan coverı dinlenir..Calvin Harris'in "we found love" parçasının coverını ve Coldplay'in Paradise parçasını da dinleyin.Titanium kadar etkileyici olmadı üzerimde ama yine de güzel bence..
Solistin çok yumuşak bir sesi var..Parçaların bu halini de sevdiriyor..
Grup hakkında biraz birşeyler öğrenmek için bazı linklere baktım.The lightyears isimli ingiliz bir grup var..Bunlar onlar mı diye sitesinde göz gezdirdim ama emin olamadım..
Her neyse sonuç olarak parçanın iyi yorumlandığını söylemeliyim..